Kadin Dergisi / Depremzede Kadınların Sesi, Avrupa Konseyi’nin 75. Yılında Yankılandı

Avrupa Konseyi, 1949 yılında insan haklarını, demokrasiyi ve hukukun üstünlüğünü savunmak amacıyla kurulduğundan bu yana dünya çapında önemli bir rol oynamaktadır. 75. yılını kutlayan bu kuruluş, 2024’te Hollanda ve Türkiye arasındaki yüzyıllık dostluğu da anıyor. Bu iki önemli olay çerçevesinde, NP2E Vakfı Başkanı Gülay Fitoz’un öncülüğünde düzenlenen “İnci Küpeli Kız’ın Gözünden” sergisi, 27 Kasım’da Strasbourg’da büyük bir ilgiyle açıldı.

Sergi, Kahramanmaraş’taki depremzedelerin yaşadıkları zorlukları sanat yoluyla ifade etmelerine olanak tanıyan bir sanat terapisi projesi olarak ortaya çıktı. Bu proje, doğal afetlerin kadınlar üzerindeki orantısız etkisine dikkat çekiyor. Avrupa Konseyi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Tanja Gonggrijp’in davetiyle Strasbourg’a taşınan sergi, kadınların gücünü ve dayanışmasını uluslararası bir platformda sergileyerek önemli bir mesaj veriyor.

Bu anlamlı projeye, Türkiye Cumhuriyeti’nin Avrupa Konseyi Büyükelçisi Nurdan Bayraktar Golder ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Sekreteri Despina Chatzivassiliou-Tsovilis gibi güçlü kadın liderlerin de katkı sağlaması, serginin önemini daha da artırıyor. Bu liderler, serginin Avrupa Konseyi’nde açılmasıyla dayanışma ve kadınların güçlenmesi konusundaki mesajı pekiştirdi. NP2E Vakfı Başkanı Gülay Fitoz ise bu yolculuğun başında yer alarak projeye yön veriyor.

İlk olarak Kahramanmaraş, İstanbul, Ankara ve Amsterdam’da sergilenen “İnci Küpeli Kız’ın Gözünden” sergisi, uluslararası düzeyde gösterime girerek projenin küresel önemini vurguluyor. Sergi, önümüzdeki yıl boyunca farklı şehirlerde yolculuğuna devam ederek, kadınların doğal afetlerle mücadeledeki hayati rollerine dikkat çekmeye devam edecek.

Serginin odak noktalarından biri, depremzede kadınların Johannes Vermeer’in ünlü tablosu “İnci Küpeli Kız” ile kurdukları derin bağ. Sanat eserleri aracılığıyla acılarını, gözyaşlarını, kahkahalarını ve şarkılarını paylaşan bu kadınlar, yalnızca sanatı yaratmakla kalmayıp, aynı zamanda güç, dayanıklılık ve dayanışma mesajlarıyla bir miras oluşturdu. Sergi kapsamında derlenen hikâyeler, geleceğe ilham verecek bir miras olarak kitapçık halinde yayımlandı.

Bu proje, sadece sanatın gücünü değil, aynı zamanda kadınların hayatta kalma mücadelesindeki azimlerini de dünyaya duyuruyor.

Haber: Tarık OKAN